SIYASET

Saadet Partisi, 7. Olağan Büyük Kongresi’ni topladı.

Cumhuriyet’in kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün resmi kongre salonunda yer almadı.

Kadınlar ve erkekler ayrı kapılardan girdi, farklı alanlarda oturdu!

Saadet Partisi, 7. Olağan Büyük Kongresi’ni topladı.

Saadet Partisi’nde kongrede dikkat çeken görüntüler vardı. Kongrenin yapıldığı salonda Necmettin Erbakan’ın resmi yer alırken, Atatürk’ün resmi yoktu.

Seçime tek aday olarak giren Temel Karamollaoğlu yeniden seçilirken, eski AKP’li bakan İdris Naim Şahin ise GİK üyeliğine seçildi.

ERBAKAN VAR, ATATÜRK YOK

Saadet Partisi’nin kongresinin yapıldığı Ankara Spor Salonu’nda dikkat çeken görüntüler yer aldı. Salonda Türk bayrağının yanı sıra Saadet Partisi’nin flaması Temel Karamollağlu ve Milli Görüş Hareketi’nin kurucusu Necmettin Erbakan’ın resimleri yer aldı. Ancak Cumhuriyet’in kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün resmi kongre salonunda yer almadı. Öte yandan, Kongre öncesinde şehitler için saygı duruşu yapılmazken, saygı duruşu kongre gündemine bile alınmadı.

Genel Başkan Temel Karamollaoğlu:

”Semah bizim, halay bizim, horon bizimdir… Madımak, Roboski, Başbağlar bizimdir… Yasin Börü, Eren Bülbül, Berkin Elvan bizimdir…”

‘Gelecek Saadet ile Gelecek’

Saadet Partisi, Ankara Kapalı Spor Salonu’nda toplandı. Türkiye’nin farklı illerinden çok sayıda partili kongreye gelirken, Ankara Spor Salonu’nun bulunduğu çevrede yoğun güvenlik önlemi alındı.

Ankara Spor Salonu girişine iki farklı arama noktası kuruldu; bir noktadan delegeler alınırken diğer kapıdan partililer salona girdi.

Kongre salonuna kadınlar ve erkekler ayrı kapılardan girerken, tribünde de farklı alanlarda oturdular.

14 MADDELİK PARTİ PROGRAMI SALONA ASILDI

Saadet Partisi’nin yeni dönemdeki mesajlarını içeren 14 maddelik yeni parti programı pankartlar halinde tribünlere asıldı. Pankartlarda;

Erişilebilir Sanat, Kültürel Gelişim,
Yaşanabilir Bir Türkiye,
Yeniden Büyük Türkiye,
Yeni Bir Dünya,
Güçlü Tarım, Zengin Çiftçi,
Nitelikli Eğitim, Erdemli Nesil,
Kuvveti Değil, Hakkı Üstün Tutan,
Önce Ahlak ve Maneviyat,
Ayrıştırıcı Değil, Birleştirici,
Tam Bağımsız Güçlü Ve Müreffeh Türkiye,
Şahsiyetli Dış Politika,
Adil Paylaşım,
Üreten Ekonomi,
Dürüst Siyaset… tanımlamalarına yer verildi.

BİLGE BAŞKAN SLOGANLARI..

Salonda, Milli Görüş hareketinin kurucu lideri eski başbakanlardan Necmettin Erbakan ile ikinci kez genel başkan olmaya hazırlanan Temel Karamollaoğlu’nun fotoğrafları salona asıldı.

Partililer tarafından sık sık ‘Bilge Başkan, Devlet Başkan’ sloganları atıldı.

KAMALAK VE KUTAN BİRLİKTE GELDİ!

Kongreye, Saadet Partisi kurucu başkanı Recai Kutan ile partinin önceki dönem Genel Başkanı Mustafa Kamalak birlikte geldi. Kutan ve Kamalak, tribündeki kalabalığı selamlayarak yerlerine geçti.

‘GELECEK SAADET İLE GELECEK’ ŞARKISI..

Saadet Partisi lideri Temel Karamollaoğlu salona partililerin ‘Bilge Lider’ sloganları eşliğinde girdi. Partililer, Temel Karamolloğlu’nu büyük bir coşkuyla karşıladı.

Kongre için hazırlanan ‘Gelecek Saadet İçin Gelecek’ müziği ilk defa salonda çalındı..
Müziğe partililer büyük bir coşkuyla eşlik etti..

PARTİ TEMSİLCİLERİ KONGREDE

Kongrede, divan başkanlığı için Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mesut Doğan önerildi. Doğan oy birliğiyle divan başkanı seçildi.

Kongreye;

AKP Grup Başkanvekili Emin Akbaşoğlu,
İstanbul Milletvekili Ravza Kavakçı,
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak,
İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Salim Ensarioğlu,
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş,
Eski İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin ve
Eski milletvekili Ömer Faruk Ünsal…katıldı.

‘MADIMAK, ROBOSKİ, BAŞBAĞLAR BİZİM‘

Karamollaoğlu, Necip Fazıl Kısakürek’in ‘Zindandan Mehmede Mektup’, Aşık Veysel Şatıroğlu’nun, ‘Senlik Benlik Nedir, Bırak’, Nazım Hikmet’in ‘Bu davet bizim’ şiirlerinden bölümler okudu…

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu:

”Bu dava, bu sevda, bu vatan bizimdir. Karacaoğlan bizim, Dadaloğlu bizim, Yunus Emre bizimdir. Ahmet Yesevi, Pir Sultan Abdal, Hacı Bektaş, Mevlana bizimdir. ‘Kürdü, Türkü ve Çerkezi Hep Adem’in oğlu kızı beraberce şehit gazi’ diyen Aşık Veysel bizimdir.

Semah bizim, halay bizim, horon bizimdir…
Munzur bizim, Fırat bizim, Kaz Dağları bizimdir…
Madımak, Roboski, Başbağlar bizimdir…
Yasin Börü, Eren Bülbül, Berkin Elvan bizimdir…
Acısı bizim, sevinci bizim, kederi bizim türküsü bizimdir.”

‘ÇAĞRIMIZ DİNDARA, SOSYAL DEMOKRATA‘

Karamollaoğlu:

”Bu çağrımız; Kürde, Türke, Aleviye, Sünniye, Laza, Çerkeze, Arnavuta, Boşnağadır. Bu çağrımız; dindara, muhafazakara, libarele sosyal demokratadır. Görüşü, düşüncesi, ne olursa olsun 82 milyon ülke evladınadır:
Gelin canlar bir olalım.
İşi kolay kılalım
Sevelim, sevilelim
Bu dünya kimseye kalmaz.”

‘BU SALONDA GÜCE TESLİM OLMAYANLAR VAR‘

Temel Karamollaoğlu:

”Bugün Milli Görüş hareketinin siyaset sahnesine çıkışının 50. yılındayız. 50 yıldır hak, adalet, üretim, kalkınma, düşmanlaştırma ve ötekileştirme değil, kardeşlik ve kucaklaşma diyoruz. 50 yıldır bu çizgimizden taviz vermedik. Rüzgâra, konjonktüre, makama, mevkiye göre yön değiştirmedik.

O yüzden, istikrar görmek isteyen bu salona baksın. Bu salonda güce teslim olmayanlar var. İlk virajda veda edenler değil, ahde vefa gösterenler var. Aldatmayanlar var, aldatılamayanlar var.”

‘AKP BİTKİNDİR, TÜRKİYE’Yİ DE BİTİRMEKTEDİR‘

Karamollaoğlu:

”3 Kasım 2002 AKP’nin iktidara gelişinin ilk günü olmuştu. 3 Kasım 2019’da, iktidardan ayrılışının tescillendiği gün olarak tarihe geçecektir. Çünkü AKP miadını doldurmuştur.

Ne yazık ki, Türkiye’ye verebileceği hiçbir şey kalmamıştır. Yorgundur, Türkiye’yi de yormaktadır. Bitkindir, Türkiye’yi de bitirmektedir. Saadet Partisi hiçbir kimsenin, hiçbir partinin hasmı veya düşmanı değildir. Biz partileri değil politikaları eleştiririz. Biz kişileri değil zihniyetleri eleştiririz.”

‘ÜLKEMİZİ RÖVANŞ CUMHİRİYETİ OLMAKTAN KURTARACAĞIZ‘

Temel Karamollaoğlu:

”Türkiye’nin yeni bir başlangıca ihtiyacı var. Geçmişte herkesin hataları olmuştur. Önemli olan bu hatalara takılıp kalmak değil, bu hatalardan ders çıkarıp, elbirliğiyle mutlu ve müreffeh bir geleceği oluşturmaktır.

Bütün partilere sesleniyorum; gelin bunun için yeni bir toplumsal mutabakat sağlayalım. Gelin ülkemizi bir rövanş cumhuriyeti olmaktan kurtaralım. İhtilaflarımızın, hırslarımızın kör karanlığında kaybolmak yerine, ittifaklarımız üzerinden yeni bir toplumsal sözleşme imzalayalım.”

‘YENİ TOPLUM SÖZLEŞMESİ’

Karamollaoğlu:

”Biz Saadet Partisi olarak milletimizin tüm farklılıklarıyla beraber, etrafında buluşabileceği yeni bir toplumsal sözleşme teklif ediyoruz.

Ruhunu Birinci Meclis’in çeşitliliğinden, mayasını Mehmet Akif’in Çanakkale Destanı ile İstiklal Marşı’ndan, omurgasını 1921 Anayasası’ndan alan, ihtilaflarımızı ayrılık vesilesi görmeyen, farklı inanma ve düşünme imkanını Allah’ın lütfu bilen bir anlayış öneriyoruz.

Adil bir düzeni en temel hedef olarak gören siyasal bir mekanizma, evrensel hukuk normları ve demokrasiyi, kendi kadim birikimi ile harmanlayarak içselleştirmiş ve bunları geliştirmeye kararlı yeni bir ortak anlayış, yeniden büyük Türkiye’yi kuracaktır.”

İLGİLİ HABER

‘TÜRK’ÜN KÜRT DİYE, KÜRDÜN TÜRK DİYE SORUNU YOKTUR‘

Karamollaoğlu:

”Kürt meselesini hak ve adalet ekseninde çözeceğiz. Bu topraklar farklı medeniyetlere ev sahipliği yapmış, aynı çatı altında farklı inanışların, etnik ve mezhepsel yapıların bir arada yaşama erdemini insanlarına kazandırmıştır.

Kürtler ve Türkler aynı dinin mensubu, ortak bir tarihin çocukları, aynı kültürün renkleri ve aynı vatanın evlatlarıdır. Bir vücudun azaları gibidirler. Türk’ün Kürt diye, Kürt’ün Türk diye bir sorunu yoktur.

Sorun milletimizde değil, bu milleti bölmeye, ayrıştırmaya çalışan her türlü ırkçı yaklaşım ve politikalardadır.”

‘BARIŞ KAN DÖKEREK DEĞİL, TER VE DİL DÖKEREK TESİS EDİLİR‘

Temel karamollaoğlu:

”Bugüne kadar meselenin çözülememiş olması hak, adalet, ahlak, ekonomi, eğitim, güvenlik gibi birçok alanda ortaya konan yanlış anlayış ve yapılan ihmallerin ortak sonucudur.

Çözümü sadece güvenlik eksenli politikalarda aramak meseleyi anlamamaktır. Çözüm arayışları sosyal, siyasi, psikolojik, ekonomik ve benzeri alanlarda yapılacak güçlü reformları da içermelidir.

İnanıyoruz ki; huzur ve barış, kan dökerek değil ter döker ve dil dökerek tesis edilebilir.”