
Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya, görevden alındı. Yerine yardımcısı Murat Uysal atandı.

Murat Çetinkaya, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin ek 35’inci maddesi ile 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 2’nci maddesi gereğince görevden alındı.
Boşalan TCMB Başkanlığına, kurumda Başkan Yardımcılığı görevini yürüten Murat Uysal getirildi.
Merkez Bankası Başkanlığına atanan Uysal, 9 Haziran 2016 yılından bugüne kurumda Başkan Yardımcılığı yapıyordu.

Merkez Bankası toplam rezervleri yükseldi
YENİ BAŞKAN UYSAL’DAN İLK AÇIKLAMA
Murat Uysal: ”Merkez Bankası’nın temel amacı olan fiyat istikrarını sağlamaya odaklı para politikası araçlarını bağımsız bir şekilde uygulamaya devam edeceğim. Yeni dönemde fiyat istikrarı ve finansal istikrar hedefleri doğrultusunda uygulanacak politikalar ile ilgili iletişim kanalları en üst düzeyde kullanılacağım ve bu çerçevede önümüzdeki günlerde bir basın toplantısı düzenleyeceğim.”

MURAT UYSAL KİMDİR?
1971 yılında İstanbul’da doğan Murat Uysal, Galatasaray Lisesi’nin ardından İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi (İngilizce) İktisat Bölümünden mezun oldu.
Marmara Üniversitesi Bankacılık ve Sigortacılık Enstitüsü Bankacılık Anabilim dalında yüksek lisans yaptı.
Meslek hayatına 1998 yılında bankacılık sektöründe başlayan Uysal, 2007-2011 tarihleri arasında Türkiye Halk Bankasında Para ve Sermaye Piyasaları Daire Başkanı olarak görev yaptı.
2011 yılı Kasım ayından itibaren de Türkiye Halk Bankasında Hazine Yönetimi’nden sorumlu Genel Müdür Yardımcılığı görevini yürüttü.
Eş zamanlı olarak, 2008-2010 yılları arasında Halk Yatırım A.Ş. Denetim Kurulu üyesi,
2011 yılında Halk Portföy A.Ş. Yönetim Kurulu üyesi,
2012-2014 yılları arasında Halk Portföy A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanlığı,
Nisan 2015 – Nisan 2016 tarihleri arasında Halk Leasing Finansal Kiralama A.Ş. Yönetim Kurulu üyesi görevlerini yürüttü.
2014 yılı Mart ayından itibaren ise Halk Yatırım Menkul Değerler A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini sürdürdü.
Murat Uysal, 9 Haziran 2016 tarihinde Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkan Yardımcılığı’na atandı..
Durmuş Yılmaz’dan görevden alma açıklaması!
Eski Merkez Bankası Başkanı ve İYİ Partili Milletvekili Durmuş Yılmaz: ” Başkanlık görevi, özel bir kanuna dayanmadıkça banka dışında teşrii, resmi veya özel herhangi bir görev ile birleşemez. Bundan başka başkan, ticaretle uğraşamayacağı gibi, bankalar ve şirketlerde de hissedar olamaz. Kendisi istifa etmediği sürece, Başkanın görevden alınması mümkün değildir.”

18 Nisan 2006 yılında Merkez Bankası Başkanlığı’na atanan Durmuş Yılmaz, 2009 yılında Euromoney dergisi tarafından ‘Yılın Merkez Bankası Başkanı’ seçildi. Bu görevini, görev süresinin sona erdiği 13 Nisan 2011 tarihine kadar sürdürdü.
Durmuş Yılmaz:
”Madde 27- Başkanlık görevi, özel bir kanuna dayanmadıkça Banka dışında teşrii, resmi veya özel herhangi bir görev ile birleşemez. Bundan başka Başkan, ticaretle uğraşamayacağı gibi, bankalar ve şirketlerde de hissedar olamaz. Hayır dernekleri ile amacı hayır, sosyal ve …”
”Madde 28- Başkan (Guvernör) ancak, 27 nci maddedeki yasakların gerçekleşmesi ve bu Kanunla kendisine verilen görevlerin devamlı surette ifasını imkansız kılacak durumların ortaya çıkması hallerinde, atanmasındaki usule göre görevinden af olunabilir.”

”Yukarıda belirtilen hususlar dışında, kendisi istifa etmediği sürece, Başkanın görevden alınması mümkün değildir.Bu güvence MB bağımsızlığının ayrılmaz bir parçasıdır. Uygulamadan da görüleceği üzere bu hususun yasada yazması gerekli koşuldur.”
Durmuş Yılmaz: ”Yeterli koşul ise bu düzenlemenin siyasetçi tarafından içselleştirilmesidir. İçselleştirme de zamanla ortaya çıkacak kültürel birikimle olur. Ülkemiz de eksik olan budur. Kredibilite ve kurumsal kimlik inşası böyle olur.”
”FED, ECB gibi kurumsal kimliği güçlü MB larında görev değişikliğinin nasıl yapıldığını biliyoruz.Önce aday isimleri ortaya çıkıyor, toplum şöyle veya böyle görüş bildiriyor ve nihayet , üç aylık bir geçiş süresinde, atamaya yetkili makam bir isimle ilgili kararını açıklar.”
”Süreç şeffaftır, belirsizlik yoktur, piyasa açısından süpriz yoktur.Bu da o topluma düşük enflasyon, yüksek büyüme ve güçlü istihdam ve refah olarak döner. Ülkemizdeki uygulamayı bu açıdan değerlendirebilirsiniz.”
Ekonomistler görevden alma kararını nasıl yorumladı?

UĞUR GÜRSES
”Tahmin ettiğim gibi; seçim kaybeden Ankara maceracı yola hızla giriyor;
Merkez Bankası başkanını görevden almanın amacı belli. Para basılsın, hızla faiz düşürülsün isteniyor…
Ancak yasasında belirtilen sebepler yoksa Başkan görevden alınamaz. CB kararnamesi yasanın üzerinde değil!”
”Ekonomi politikasının siyasi sorumlusu Merkez Bankası başkanı değil. Görevden alınması gereken kişi Başkan değil, damat bakan…”
PROF. DR. ÖZGÜR DEMİRTAŞ
”Merkez Bankası başkanı Murat Çetinkaya görevden alındı. Yerine yine içeriden bir isim getirildi…”
DR. MAHFİ EĞİLMEZ
”TCMB Başkanı, kurumsal hedeflere ulaşamadıkları gerekçesiyle görevinden alındı.
Hedef yanlıştı. Maliye politikası, para politikası hedefinin tam tersi bir hedefe yönelmişti. Bu koşullar altında hedefin tutması zaten mümkün değildi.”
ATİLLA YEŞİLADA
”Gerçek bir ŞOK! ama neden?”
İBRAHİM TURHAN
”Özel kanun niteliğindeki 1211 Sayılı TCMB Kanunu görevden af edilmeyi sadece iki şarta bağlamışken KHK Hükmüyle Merkez Bankası başkanını görevden almak hukuken de yanlıştır.
Bildiğim kadarıyla görevden alınan son başkan 12 Eylül rejimi döneminde İsmail Hakkı Aydınoğlu olmuştu.”
”Hukukî durum ile ilgili tereddüdü olan varsa Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 104’üncü maddesine müracaat edebilir.”
İÇİNDEKİLER
Timothy Ash: MB hamlesinin aptallığı karşısında şok oldum

Londra merkezli Bluebay Asset Management Stratejisti Timothy Ash, Merkez Bankası’nda yaşanan görev değişikliğini, “Bu hamlenin aptallığı karşısında şok oldum” sözleriyle yorumladı. Kişisel Twitter hesabında yaptığı yorumda Çetinkaya’nın görevden alınmasını beklediğini anca yerine ‘münasip’ birinin getirileceğini umduğunu kaydeden Ash, şöyle devam etti:
“Bir de bütün bunlar S-400’lerin teslim edilmesinin beklendiği, Türkiye’nin Merkez Bankası’nda güçlü bir ele sahip olması gereken hafta yaşandı. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi Türkiye için bir felaket oldu, bunu görmek için başlangıcından bu yanaki makro göstergelere bakmanız yeterli. Politikalar konusunda kuvvetler ayrılığı yok ve tepeki adam para politikasının temellerini anlamaktan bile yapısal olarak aciz. Ve ironiktir ki, Merkez Bankası Başkanı’nı görevden almak kurumun bu ay içinde faizi indirmek yönünde bir hamle yapmasını daha da zorlaştıracak.”
Merkez Bankası Başkanı’nın görevden alınmasının perde arkası…
Saray yetkilileri bu hukuk sorunlarının farkında olmadan mı karar aldı? Ortaya çıkabilecek itiraz ve ihtilaflar hiç mi düşünülmedi?
Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya’nın görevden alınması:
1-) Merkez Bankası’nın bağımsızlığına darbe vurmuştur!
2-) Hukuken eleştiriye açık bir durumdur!
Başkanlık sistemine geçiş aşamasında Merkez Bankası yöneticilerinin görev süresi beş yıldan dört yıla indirilirken, düzenleme bir KHK içeriğinde kalıp yasaya yansıtılmadı…
Ama kararda atıf yapılan 375 sayılı KHK’nın 35. maddesi tartışmayı daha da büyütüyor. Bu madde kapsamında kurumsal hedeflere ulaşma performansı görevden almalar için esas olabiliyor. Ama…
Hukukçular ve konuya yakın kaynaklar bunun süreli görevler için ve özellikle de kendi kanunu bulunan Merkez Bankası için uygulanamayacağında neredeyse hemfikir.
Sadece MB Başkanını sorumlu tutmak…
Kurumsal hedefi “enflasyon hedefini tutturmak” olan Merkez Bankası’nda ki bu sorumluluğun, öncelikle tüm Para Politikası Kurulu üyelerinde olduğu çok açık. Bu halde sadece MB Başkanını sorumlu tutmak hukuken de mümkün değil…
SÜREÇ NASIL GELİŞTİ
1-) Tüm hesaplar Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak ile son aylarda şiddetli biçimde karşı karşıya gelen MB Başkanı Çetinkaya’nın istifasının alınmasına dayanıyordu.
2-) Ama Çetinkaya baskıya direndi ve kurumsal yapıya vereceği zararı da öne sürerek istifa etmedi.
3-) Hesap şaşınca ilk olarak görev süresinin kısaltılması Saray hukukçuları tarafından çalışıldı. Ancak bunun hem hukuken sakat, hem de içerik olarak savunulamaz olduğu kanaati hakim geldi.
4-) Ama özellikle Bakan Albayrak’ın ısrarı ile son geceye kadar bu tartışmalar ve çözüm arama seansları sürdü. Ancak son noktada Saray’ın hukuk ekibi nihai görüşünü sundu ve süre kısaltma seçeneği çöpe atıldı.
5-) Başka bir yöntem bulunamayınca, üst düzey bürokratlar için konulmuş bir genel düzenlemeye dayanılarak görevden alma kararının alınması konuşuldu. Hukukçuların bunun da en az süre kısaltma kadar sorunlu olduğunu söyledikleri biliniyor.
Ama artık tüm seçenekler tükenince başka ‘çare’ kalmamıştı!
6-) Bu tartışmalarda Bakan Albayrak ve hatta bir ara Erdoğan, hukuk ekibini epey fırçalayıp zorladı…
7-) Bu büyük riskin alınabilmesinde tek faktörün Çetinkaya’nın hukuken itiraz etmeyeceği beklentisi hakim di. Oysa Saray bu düzenleme ile Merkez Bankası dahil hiçbir kurumda yönetimin bağımsızlığının ve görev güvencesinin kalmadığını çoktan ilan etti.
Günü kurtarmaya odaklı bir adım yarının büyük sorunlarının tohumlarını atmış oldu.
Düzenlemenin kamu menfaatini doğrudan etkilemesi sebebiyle üçüncü taraflarca da mahkemeye taşınmasının mümkün olduğunu hatırlatalım.
Önümüzdeki günlerde ilginç sürprizler neticesinde hukuken kimin Merkez Bankası’nın Başkanı olduğu tartışılır hale gelebilir.