GÜNDEM

AKP’nin Falında, Üç Vakte Kadar İki Yol Gözüktü!

AKP içinde Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu eksenindeki iki ayrı partileşme çalışması hızlandı.

AKP’nin 31 Mart yerel seçimlerinden yenik çıktı. Ankara, İstanbul ve İzmir’in de aralarında olduğu büyük kentler, CHP’ye, bazı iller de MHP’ye kaptırılması sonrası Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu eksenindeki iki ayrı partileşme çalışması hızlandı.

Ankara kulislerinde gözler, AKP’de ‘Küskünler Hareketi’ olarak isimlendirilen ki gruba çevrildi.

Seçimden istediği sonucu elde edemeyen AKP, Ekrem İmamoğlu’nu koltuğa oturtmamak için yarattığı gerilim ve son olarak Kılıçdaroğlu’na yönelik linç girişimi sonrası verdiği demeçlerle en üst perdede, ‘kızgın demir’i kızgınlamaya devam ediyor…Tüm bunlar, Erdoğan dışında hiçbir sesin duyulmadığı AKP’de itirazların yüksek sesle dillendirilmesi sonucunu doğurdu.

Erdoğan’ın alternatifi olarak görülen 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, sessizliğini Kılıçdaroğlu saldırısı sonrası bozdu. Gül: ‘Siyaset diline hakim olan nefret söyleminin tehlikesi umarım artık fark edilir.’ Bu sözler doğrudan Erdoğan’a yönelik bir eleştiri.’

Ahmet Davutoğlu, ‘manifesto’ olarak nitelendirilen bir açıklama yaptı.

Davutoğlu, Erdoğan’ı hedef alan açıklamasında Pelikan grubunu işaret ederek ‘Partimiz dar ve çıkarcı bir gruba terk edilemez’ dedi.

Ahmet Davutoğlu: ‘Cumhurbaşkanı’nın seçimlerin birinci derecede tarafı olarak seçim ortamının gerektirdiği yoğun ve çoğu zaman da sert siyasi polemiklere girmek durumunda kalması, eşit mesafede durması gereken Cumhurbaşkanlığı kurumunun toplumun en az yarısı ile psikolojik bir kopuş yaşamasına yol açmaktadır.’

AKP içindeki alternatif yapılanma için isimleri birlikte anılan ancak son yıllarda temaslarının ‘hiç’ olmadığı bilinen Gül ile Davutoğlu’nun aynı yapılanma içinde yer almayacaklarına kesin gözüyle bakılıyor.

Davutoğlu bir parti kurmak için “kurucular” dışındaki tüm hazırlıklarının büyük ölçüde tamamlandığı ancak ekip kurmakta zorlanıyor. Son olarak kurucu olması teklif edilen eski bakanlardan Ömer Dinçer’in, ‘Ahmet Davutoğlu ile komşu olduğumuz için parti kurma çalışmalarında ismim birlikte anılıyor. Ama ben siyaset defterini kapattım.’ dediği belirtiliyor.