AKP’nin kurucu ilkelerinden yolunu çeviren ben miyim?
11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül:
”AKP’nin vizyon belgesini yazdım ve hala ona uyuyorum…O belge ne diyorsa ben o rotadayım…”
Abdullah Gül: ”AKP’nin kurucu ilkelerinden yolunu çeviren ben miyim?”

Abdullah Gül’ün Ocak Medya’dan Veysi Dündar’a verdiği röportajda öne çıkan başlıklar şöyle:
İstanbul Belediye Başkanlığı…
Abdullah Gül: ”Mazbata, hayırlı uğurlu olsun. Artık normalleşmenin zamanıdır, vaktidir. İktidarın önünde 4 – 4 buçuk yıllık kesintisiz bir zaman var. Bunu en iyi şekilde değerlendirmeleri gerekiyor. Çok önemli problemler bizi bekliyor. Önceliğimiz ekonomi olmalı.”
AKP ile olan ilişkiler…
Abdullah Gül: ”AKP’nin vizyon belgesini yazdım ve hâlâ ona uyuyorum…O belge ne diyorsa ben o rotadayım… AKP’nin kurucu ilkelerinden yolunu çeviren ben miyim? Elimdeki 30 km öteyi gösteren dürbün ile baktığımda gördüğüm engeli, engebeyi işaret ettiğim için suçlanmam haksızlık değilse nedir? Ne zaman görüşme imkânı oldu ise bunları ifade etmekten kaçınmadım. Erdoğan’la uzun süredir görüşmedim. Benim Cumhurbaşkanlığım sırasında iade edilen kanunların çetelesi tutulmamıştır. Ama bugünü anlamanın arka planı işte geçmişte uyarılarıma da yol açan, konulara farklı yaklaşımlardır. Kanun hazırlıklarını yakından takip ettim, yanlış bulduklarımın TBMM’ye sunulmadan önce değişmelerini sağladım.”
İbrahim Kalın ve Hulusi Akar’ın ziyareti…
Abdullah Gül: ”Hulusi Akar okul arkadaşım, İbrahim Kalın ise bizatihi kendimin yurtdışından Amerika’dan davet edip siyasete kazandırdığım kişi. Adaylık sürecini öğrenmek için geldiler. İlikli ceketler ve saygın bir seviyede görüşlerimi sordular ve cevaplarını aldılar. Kimsenin kimseyi tehdide ne ihtiyacı ne de cüreti olabilir.”
(24 Haziran Cumhurbaşkanlığı Seçimi için adaylık süreci devam ederken İbrahim Kalın ve Hulusi Akar’ın askeri helikopterle kendisine yaptıkları ziyaret)
(Veysi Dündar’ın notu: Sonuçta Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunun o şekilde sonuçlanmasının kendisine yönelik bir gözdağından değil siyasetin olağan akışı içinde Meral Akşener’in tercihinden kaynaklandığını -belki bir kez daha- söyledi.)
17-25 Aralık Süreci
Abdullah Gül: ”Erbakan’ın talimatıyla katıldığım banka açılışı haricinde bu yapılanmayla hiçbir tevafuka tabi olmadım. Ne yapılmak istendiğini öğrenmeye çalıştım, ancak sürecin yönetilemez hal aldığını gördüm.”
Neden daha sık açıklama yapmıyorsunuz?
Abdullah Gül: ”Artık o konumda olmasam bile bir Cumhurbaşkanı olarak söylediğimiz her söz döviz kurlarına, dolayısıyla ekonomiye etki ediyor. Buna hakkımız yok. Ben Cumhurbaşkanı görevim bittiğinde günlük siyasi tartışmaların uzağında olacağımı söylemiştim. Ölçülü konuşmak zorundayız. Gerekli gördüğüm yerlerde -KHK olsun, Başkanlık olsun, vb- örnekleri çoktur, açıklamalarımı yapmışımdır. Ben bir parti başkanı olmadığım için her gün açıklama yapmam doğru olmaz.”
Dünya ile entegrasyon…
Abdullah Gül: ”Türkiye Cumhuriyeti’ni temsil ve ilzam etmiş bir devlet adamı olarak bugün Avrupa’nın birçok yöneticisi ile kopmayan bağlar ve teatiye tabi temaslara haizim. Bu sadece bana özgü olmamalı. Avrupa ve dünya ile entegrasyonun bir yolu da budur.”
YENİ PARTİ İDDİASI…
Veysi Dündar’ın gözlemi: ”Tabii ki ‘yeni bir parti kuruyoruz sen de bize katıl’ demedi. Ama açık söylemek gerekirse tüm veriler ülkeye ve siyasete dair söyleyecek çok şeyi olan Sayın Gül’ün bu topa gireceğine delalet ediyor. Tabii nasıl ve ne şekilde?
+ There are no comments
Add yours