Türkiye’de özgür ve demokratik seçimler beklentisi karşılanmadı

Alman siyasi partilerin dış politika sözcüleri;
”Bütün baskılara rağmen büyük kentleri kazanmayı başaran muhalefetin başarısı, takdire şayan.”

Koalisyon hükümetinin ortaklarından Sosyal Demokrat Parti’nin (SPD) Dış Politika Sözcüsü Nils Schmid:
”AKP Genel Başkanı Erdoğan’a, ‘Seçim sonuçlarını kabul etmeli ve saygı göstermeli’ diye seslenmek istiyorum.”
Nils Schmid: ”Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) açıkladığı verilere göre CHP’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Adayı Ekrem İmamoğlu, yarışı önde götürüyor. Şimdi önemli olan seçmen iradesine saygı gösterilmesi, seçim sonuçlarının kabul edilmesidir.”
”Seçim sonuçları, ‘AKP iktidarı için hayal kırıklığı, CHP için başarı’ olarak nitelendirebiliriz. AKP’nin kampanya dönemi boyunca otoriter ve kısıtlayıcı politikalarına rağmen muhalefet önemli büyükşehirleri kazanmayı başardı. Bu Türkiye’de siyasi çoğulculuğun bir ölçüde korunabildiğini gözler önüne serdi.”
”Yerel seçim sonuçları, Türkiye’de Avrupa yanlısı olanların ve seküler kesimin gücünü gösterdi. Muhalefet, AKP’nin medya ve kamu idaresindeki hakimiyetinin sağladığı üstünlüğe rağmen seçmenleri mobilize etmeyi başardı, bu gerçekten de takdire şayan bir başarıdır.”
SPD’li milletvekili, Nils Schmid: ”Bundan sonraki süreçte Türk hükümetinden beklentilerimiz.”
1- ”Türk hükümeti seçim sonuçlarını ve siyasi çoğulculuğu kabul edip, ekonomik reform sürecini başlatmalıdır.”
2- ”Kısa vadeli önlemlerle ekonomik krizin etkileri hafifletilmeye çalışıldı ancak Türkiye’nin daha çok inovasyon, iyi eğitim, şeffaflık ve hukuk devletine odaklanan bir büyüme modeline ihtiyacı var.”
3- ”Ekonomide yolsuzluk olduğu müddetçe, şeffaflık olmadıkça yabancı yatırımcılar da beklenen ilgili göstermeyecektir.”

Muhalefetteki Sol Parti’nin Dış Politika Sözcüsü Stefan Liebich: ”Yerel seçimler, adil ve özgür olarak nitelendirilemez. Ancak bununla birlikte tüm baskılara rağmen ortaya çıkan seçim sonuçları, muhalefetin direnişinin önemli bir göstergesi.”
“Medyadaki tek sesliliğe ve tüm baskılara rağmen, siyasetçilerin hapsedilmesine rağmen, pek çok büyükşehirde muhalefetin kazanmayı başarmış olması çok iyi. Bu Erdoğan ve AKP’ye olan direnişin bir göstergesidir.”
”Erdoğan’ın seçim sonuçlarını tanımaması durumunda buna ‘çok da şaşırmayacağım’. Ancak suyun kaynadığı bir tencerenin kapağını kapalı tutamazsınız. Bu işe yaramaz. Erdoğan halkın iradesine saygı göstermek zorunda.”
”Özellikle HDP’nin, kayyım atanan pek çok kentte belediye başkanlığını kazanmış olması ve diğer bölgelerde muhalefetin kazanmasına katkı sağlamış olmasından büyük memnuniyet duyduk. HDP provokasyona gelmedi, seçim kampanyası yürüttü. Selahattin Demirtaş, seçmenlerine oy verme çağrısı yaptı ve sonuç alındı. Tüm baskılara rağmen HDP büyük ölçüde kalelerini geri kazandı.”
Seçmenlerinden bir bölümü, Erdoğan’a tokat atmak istedi

İtalyanCorriere della Sera gazetesinin 31 Mart Yerel Seçimleri’ne dair yorumu…
“Erdoğan, seçim kampanyasının son günlerinde, ‘İstanbul’u kazanan tüm Türkiye’yi kazanır’ demişti. Türkiye’nin 81 ilinde dün yapılan belediye başkanlığı ve mahalli idareler seçimi, Erdoğan açısından siyasi bir sınav olarak görülüyordu. Erdoğan da tehlikenin farkına vararak Batı’yı ve daha da özelinde ABD’yi, Türkiye ekonomisini kasten sabote etmekle suçladı. Ancak bu kez, 17 yıldır hiç bıkmadan ona oy veren seçmenlerinden bir bölümü, Erdoğan’a tokat atmak istedi.”
Yerel seçimlerden çıkarılacak dersler var

İsviçre’de yayınlanan Neue Zürcher Zeitung: “Ülkedeki siyasi güç dağılımında ciddi anlamda bir değişiklik olmadı ve iktidar zaten Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda.”
1- ”Muhalefet partilerinin başarılı olabilmeleri için güçlerini birleştirmeleri gerekiyor.”
2- ”Her şeyden öte hem seçimler hem de öncesindeki kampanyalar bir kez daha Türk toplumunun içinde bulunduğu derin kutuplaşmayı ortaya koydu. Birçok seçim sandığında şiddet olayları yaşandı. Pazar günü dört kişi öldü onlarca kişi yaralandı.”
4- ”Türkiye’nin son yıllarda yaşadığı toplumsal bölünmenin ardından acilen daha birleştirici bir rotaya ihtiyacı var. Yaşanan seçimlerin bunun yolunu açtığını söylemek ise oldukça zor.”
Yerel seçimler, Türkiye açısından bir fırsat olabilir

Almangazetelerinden Süddeutsche Zeitung, “Erdoğan ve onun muhafazakar İslami partisi seçmene neler vaad etmemişti?”
1- ‘‘Ekonomik kriz, seçim sonrasında sihirli bir el değmiş gibi yok olacaktı.’‘
2- ”AKP’ye oy vererek cennete açılan kapının anahtarını ele geçirmek mümkündü.”
3– ”Erdoğan, rakiplerine tehditler yağdırmış, onlara yönelik vaadi, ‘Osmanlı Tokadı’ idi. Peki ne oldu? Muhalefet net bir farkla başkent Ankara’yı fethetti. 25 yıldır muhafazakarların elinde olan en büyük kale, ekonomi metropolü İstanbul da muhalefete geçebilir. (…)”
4- ”Türkiye’de 2023’e kadar seçim olmayacak. Bu yeniden aklın yoluna dönmek için bir fırsat olabilir. Erdoğan bugüne dek, iktidarının tehlikede olduğunu hissettiğinde hep aynı yola başvurdu: Baskı, baskı ve daha fazla baskı. Bu seçimlerden bir ders çıkarıp çıkarmadığı yakında görülecektir.”
AKP bugünkü haliyle eski gücüne kavuşamaz

Almanya’nın bir başka büyük gazetesi Frankfurter Allgemeine Zeitung
“Yerel seçimlerin iki nedenden dolayı tüm Türkiye açısından büyük bir önemi var.”
1- ”Erdoğan seçimden önce yaptığı konuşmalarda, seçimlerde ‘devletin bekasının’ ve böylece kendi iktidarının söz konusu olduğunu öne sürmüştü.”
2- ”Seçimler bir yerde hala tartışılan cumhurbaşkanlığı sistemi ve kendi cumhurbaşkanlığı için bir halk oylaması anlamı taşıyodu”
”Erdoğan’a göre Türkiye’de tüm ülkeyi kapsayan siyasi değişimlerin sinyali yaklaşık yarım asırdır önce yerel seçimlerle görülür. AKP şu anki hali ile yolun sonuna geldi. Bundan sonra ya parti kendini yenileyecek ya da AKP’nin içinden yeni bir parti çıkacak. Bunu hayata geçirecek yeterli sayıda parti içi muhalif mevcut. Erdoğan için şu an tek teselli önümüzdeki dört yılda ülkede herhangi bir seçim olmaması.”
“Erdoğan’a uyarı”

Yeşiller Partisi’nin Dış Politika Sözcüsü Omid Nouripour
Omid Nouripour: “Seçim sonuçları seçmenden Erdoğan ve partisi AKP’ye verilmiş bir uyarı. Yürüttüğü agresif seçim kampanyası ve hakim olduğu medyanın tek taraflı yayınlarına rağmen Erdoğan, seçimlerde iktisadi bakımdan güçlü metropolleri kazanmayı başaramadı. Birçok yurttaş, ülke ekonomisinin içinde bulunduğu kötü durumdan AKP’yi sorumlu tutuyor. Yurttaşlar, otoriter hükümetin iyileşmeyi sağlayabileceğine inanmıyor.”
”Erdoğan’ın seçim sonuçlarını tanımaması, seçilmiş belediye başkanlarını görevden alarak kayyım ataması ihtimalinden endişe duyuyoruz. Çünkü Türk hükümetinin politikaları kendi gücünü muhafaza etmeyi amaçlıyor.”
Manipülasyon göz ardı edilemez

Muhalefetteki Hür Demokrat Parti’nin (FDP) Dış Politika Sözcüsü Bijan Djir-Sarai: “Türkiye’de özgür ve demokratik seçimler beklentisi karşılanmadı.”
Djir-Sarai: ”Yaşananlar akıllarda olumsuz bir intiba bıraktı. Bazı bölgelerde manipülasyon yapılmış olabileceği şüphesi taşıyoruz. Bu, görmezden gelinemeyecek aleniyette. AKP’nin yerel seçimlerde oy kaybetmesi, Erdoğan’ın politikaları ve siyaset tarzından duyulan memnuniyetsizliğine işaret. Erdoğan liderliğindeki Türkiye’nin ‘gerçek anlamda demokratik olarak nitelendirelemeyeceğini’ söylemeliyim.”
”Erdoğan’ın yakın dönemde attığı adımları endişelere yol açtı. Türkiye ve Erdoğan, İslami bir diktatörlük yolunda ilerliyor.”
dpa,DW/ET,DÇÜ
©Deutsche Welle Türkçe
+ There are no comments
Add yours