Düsseldorf’ta yayımlanan Handelsblatt gazetesi Erdoğan’ın stratejisini eleştiriyor…

“Erdoğan, ülkesini ve dünyanın geri kalanını heyecanlandıracak fikirler üretemiyor. 15 yıl önceki; azınlıklara daha geniş haklar tanınması, orduyu demokratikleştirmesi, ekonomide bir havai fişeğin fitilini ateşlemesi hatırlanınca, yeni fikirler üretemediği, bariz bir şekilde görülüyor.”
Batı’yı artık rakip değil, ortak olarak görmesi gerekiyor
”Özellikle son beş yıldır ise vitesi değiştirerek, reformculuktan hakimiyeti elinde bulundurmaya geçti. Eğer dünyayı değiştirenlerin bulunduğu en üst ligde oynamayı hedefliyorsa, önce Türkiye’yi hâle yola sokması gerekiyor. Bu da sadece güvenlik değil özgürlük sağlaması; yukarıdan baskı uygulamak yerine, aşağıda bir yaratıcılık becerisi oluşturması ve Batı’yı artık rakip değil, ortak olarak görmesi gerektiği anlamına geliyor.”

”Seçim sonrasından itibaren Erdoğan’ın bunun için dört yıl süresi var. Ondan sonra Türkiye yeniden seçime gidecek.”
Erdoğan Ayasofya kartını bundan önce de birçok kez kullandı
Ludwigshafen’da yayımlanan Rheinpfalz gazetesi ise; Erdoğan’ın 31 Mart yerel seçimlerinden sonra Ayasofya Müzesi’nin cami adını alması için çalışmaları başlatacağı yönündeki açıklamalarını değerlendiriyor:
“Erdoğan bu söylemleri ile sadık seçmenini harekete geçiriyor. Erdoğan Ayasofya kartını bundan önce de birçok kez kullandı… Ancak şimdiye dek korkulan değişiklik gerçekleşmedi. Bunda tarihi ibadethanenin bir turist mıknatısı olmasının da payı büyük. Bu aynı zamanda kendi politikasına da aykırı.”

”Ocak ayında yetkililer Türkiye’de yüz yıl sonra yapılacak ilk kilisenin İstanbul’da inşa edilmesini onayladı. Bu Atatürk zamanında bile olmamıştı.”
©Deutsche Welle Türkçe
