Artık öğrenciler bilgiye çok kolay ulaşabiliyorken…
Yaşanan teknolojik gelişmeler, hem okullar, hem eğitmenler hem de ebeveynler için yepyeni bilinmezlerin kapılarını açıyor.
‘”Bir çocuğu yetiştirebilmek için tüm köye gerek vardır.”

Psikolog Berna Sanku :
Okul-Aile-Çocuk üçgenini güçlendirmek üzere çalışmalar sürdürüyorum. Bu bağın sağlam olması gerektiğine inanıyorum. Okul-Aile-Çocuk, bu üç ayağın her daim beslenmesi, dengede tutulması gerektiğini, bu şekilde çocuğun eğitim ve öğretim hayatının anlam kazanabileceğini düşünüyorum.
21. yüzyılda öğretmenin rolü ciddi şekilde değişiklik gösterdi
Öğretmenlerin ana görevi bilgi aktarmakken, günümüzde bu durum epey değişti. Artık öğrenciler bilgiye çok kolay ulaşabiliyorken, Türkiye’de öğretmenlerimiz modern gelişmelere hazırlıklı olarak eğitim alabiliyor mu?

Psikolog Berna Sanku
”21. yüzyılda öğretmenin rolü ciddi şekilde değişiklik gösterdi. Bir zamanlar, öğretmen bilgi aktarımından sorumluyken, cevaplara kolayca ulaşabildiğimiz günümüzde öğretmen artık sınıfın rehberi oldu. Çünkü tek doğru yerine birbirinden farklı cevapları anlamlandırabilmek, farklı yolları görebilmek ve gösterebilmek önemli.”
Bilgiye ulaşmanın kolay olduğu günümüzde, beceri geliştirmenin önemi daha da değerli.

Psikolog Berna Sanku
”Çağdaş öğretmen eğitimleri sırasında, onlara sınıfın ikliminden sorumlu oldukları bilinci veriliyor. Bu iklim öğrencilerin öğrenme stillerine ve gereksinimlerine duyulan saygı çerçevesinde ılımanlaşıyor ve renkleniyor.”
”Çağdaş ve usta bir öğretmen sınıftaki çocuk sayısı kadar farklı öğrenme stili ve gereksinimi olduğunun bilincinde. Böylesine renkli bir ortamda, öğretmenin kullandığı farklılaştırma metotlarıyla risk alabilen, öğrenirken buluşlar yapabilen, kendileri ile barışık öğrenciler yetişecektir.”
”Ayrıca, bilgiye ulaşmanın kolay olduğu günümüzde, beceri geliştirmenin önemi daha da değerli bence. Teknoloji doğru ve etkin kullanıldığında, öğrencileri pasif olmaktan uzaklaştırıp derse katılmalarını, risk almalarını ve etkin olmalarını sağladığı gibi öğretmenin de destekleyici ve yol gösterici bir konuma gelebilmesini mümkün kılıyor.”
Bu durumda, öğretmenin teknolojik gelişmelere ve çağın yeniliklerine açık olması mutlak gereklilik.

Psikolog Berna Sanku
”Bir öğretmenin en büyük hedefinin öğrencilerinin düşünce yapılarını zenginleştirmek, eğitimin değerine ve önemine inanmalarını sağlamak olması gerektiğini düşünüyorum.”
”Bir rol model olarak, öğretmenlerin öğrencilerinin saygı ve sevgisini kazanmaya, kullandığı farklı ve zengin öğrenme ve değerlendirme metotları ile onlara sürekli bir ilham kaynağı olması gerekmekte.”
”Her öğretmen de bir yerde kendi gelişiminin dizginlerini kendi elinde tutabilmeli, kaynak, ilham ve ilerleme arayışı içinde olmalı.”
“Bilgiye sahip olarak doğmuş birisi değilim. Öğretmeyi seviyorum ve öğrenmeye çalışıyorum.”
Konfüçyüs
Günümüz ebeveynlerinin bence en zorlandığı konu sınır koyma. Bu konuda neler söyleyebilirsiniz?

Psikolog Berna Sanku
”Türk Dil Kurumu, sınır sözcüğünü, bir şeyin yayılabileceği veya genişleyebileceği son çizgi, uç olarak tanımlıyor. Bu durumda, büyük bir risk alarak çocuklarımıza olan sevgimize bir sınır koymanın mümkün olamayacağını düşünmek mantığa yatkın.”
”Oysa çocuğun bütünsel gelişiminde ebevenylerin sınır oluşturmalarının önemi çok büyük. Zira, sınır kavramını içselleştirmiş çocuk, bulunduğu ortamlara daha kolay uyum gösterebiliyor. Sorumluluk sahibi bir birey olarak karşı görüşte olduğu durumlarda bile başkalarının görüşlerini duyabilip, daha da önemlisi çözüm oluşturabiliyor.”
”Ancak, ebeveynler genellikle çocuğun öfke nöbetleri geçirmesi ya da yönerge al(a)maması nedeniyle kural oluşturmakta ve tutarlı uygulamada, bu kuralları çocuklarına duyurmakta zorluk çekebiliyor.”
”Ebeveynlik uzun, heyecanlarla dolu bir yolculuk! Bu yolculukta bize yol gösterici olan kendi değerlerimizi ve beklentilerimizi çocuklarımıza aktarabilmek olacaktır. Çocuğumuzu tanımaya ve anlamaya çalışırken çıkması olası sorunlar için ancak bu şekilde önleyici olabiliriz.”
Eğitimin temel taşı hepimizin de hemfikir olacağı gibi okuryazarlık.
Duygu okuryazarlığı. Bu ne demek? Duygu okuryazarlığı gençler için neden önemli?

Psikolog Berna Sanku
”Eğitimin temel taşı hepimizin de hemfikir olacağı gibi okuryazarlık. Çocuk örgün eğitime başladığı andan itibaren akademik donanımının güçlenmesi için aileler inanılmaz fedakârlıklara katlanıyor ve gözbebekleri çocuklarının ‘en iyi’ eğitimi almalarını sağlamak istiyor. Ancak, bu noktada önemli bir unsur çocuğu akademik olarak beslerken duygusal zekasını da geliştirebilmek oluyor.”
”Uzmanlar duygusal zekayı kendimizin ve karşımızdakinin duygularını tanımak, fark etmek ve duygularımız üzerinde kontrol becerisi kazanmak olarak açıklıyor.”
”Bilinçli farkındalık ile duygularını fark edebilen, sahip olduğu duyguları, verdiği tepkilerin altında yatan hisleri anlayabilen bireyler duygusal okuryazarlığı gelişmiş bireyler oluyor.”
Sorunlarına barışçıl çözüm yolları bulabilmek…
”Kendini ve çevresindeki diğer insanları gözlemlemesi desteklenen çocuklar, farkındalığı yüksek ve empati geliştirebilen bireyler olarak yetişiyor. Duygu okuryazarlığı gelişmiş gençler, delikanlılık çağlarının gerektirdiği dürtüsellik ile yaşadıkları fırtınalı duygularının farkına varabiliyor ve bu duygulara sahip çıkabiliyorlar; böylelikle sorunlarına barışçıl çözüm yolları bulabiliyorlar.”
Kaynak
www.salom.com.tr
Virna BANASTEY
