
‘iktidar partisinin yeniden seçilme olasılığını artırmak için kamu kaynaklarını kendi lehine kullanması stratejisi’

Hükümet, kredi ve teşvik paketlerini seçmenleri etkilemek için uygulamaya koydu.
Kamu bankaları, konut sektöründe, kredi kartı borçlarında piyasa koşullarına göre daha düşük oranlarda kredi sağlayan kampanyalara başladı. Bu, hükümetin bir seçim hamlesi olarak değerlendirildi.

Ekonomistler ve analistler: ”Kamu bankalarınca başlatılan kampanyalar, hükümetin elindeki kamu kaynaklarını kendi lehine kullanmasıdır.”
Yapılan araştırmalar gösteriyor ki; düzenlenen son üç yerel seçimde devlet bankaları, kritik seçim bölgelerinde özellikle ticari kredileri iktidarın lehine olacak şekilde dağıtıyor…
İngiltere’nin önde gelen üniversitelerinden London School of Economics’ten (LSE) araştırma görevlisi ve ekonomist Dr. Orkun Saka ile Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’nın (EBRD) baş ekonomistlerinden Çağatay Bircan: ” Araştırmamıza göre kamu bankaları, yerel seçimler öncesinde rekabetin yüksek olduğu seçim bölgelerinde iktidar partisinden belediye başkanının olduğu şehirlerde kredi musluklarını açarken, tam tersi muhalefetten bir belediye başkanının olduğu kritik şehirlerde kredi musluklarını kısıyor.”
Araştırma gösteriyorki; bu durum ve yerel bölgelerdeki ekonomik göstergeler seçim sonuçları üzerinde etkili oluyor.
Araştırmada, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) detaylı veri edinilmesini sağlayan veritabanı FinTürk’ten, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’ndan ve yerel seçim sonuçlarından edinilen veriler kullanılmış.
Araştırmanın sonuçlarına göre; Devlet bankaları, rekabetin güçlü olduğu seçim bölgelerinde eğer iktidar partisi AKP’den bir belediye başkanı yönetimdeyse daha fazla ticari kredi sağlıyor. Tam tersine eğer yönetimde bir başka partinin belediye başkanı varsa daha az ticari kredi verildiği görülüyor.

Ekonomistler: ‘‘Kamu bankalarının iktidar lehine yaptıkları kampanyalar; tüketici kredilerinde görülmüyor, sadece ticari kredilerde gözlemleniyor.”
Araştırmanın bir diğer sonucu: ”Kamu bankalarının iktidar lehine gerçekleştirdiği kredi dağıtımı seçim sonuçlarına da yansıyor.”
İktidar yanlısı belediye başkanlarının olduğu bölgelerde dağıtılan krediler sayesinde istihdam artışı yaşanıyor ve bunun seçim sonuçlarına yansıyor.

Ekonomistlerin araştırmasına göre seçmenler, yerel ekonomide görülen dalgalanmaları görevdeki belediye başkanına bağlama eğiliminde.
“Bulgularımız, seçimler öncesinde ticari kredilerin stratejik dağılımıyla siyasetçilerin dolaylı olarak istihdamın yaratılmasını ve yatırımın artırılmasını hedefleyerek kendi belediye başkan adaylarının seçilme şanslarını artırmaya çalıştığını gösteriyor”
Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’nın (EBRD) baş ekonomistlerinden Çağatay Bircan: Araştırmamızda seçmenlerin Türkiye ekonomisindeki gidişata nasıl cevap verdiğine yönelik olarak iki şey söyleyebiliyoruz. 1-) Yerel istihdamın özellikle de imalat sektörü istihdamının büyük bir önemi var. Seçmenlerin davranışı gayrisafi yurt içi hasıladan (GSYİH) daha çok yerel imalat istihdamına göre değişiyor. 2-) Seçmenler yerel seçimlerden hemen bir önceki dönemde ne olduğuna dikkat ediyor. Son iki yılda imalat sektöründe görülen istihdam artışından ziyade, yerel seçimlerden önceki bir yıl içinde görülen imalat sektöründeki istihdam artışı, görevdeki belediye başkanının performansıyla çok daha fazla ilişkilendiriliyor.

Türkiye’de mevduat bankası işlevi gören üç devlet bankası var: Ziraat Bankası, Halk Bankası ve Vakıfbank.
London School of Economics’ten (LSE) araştırma görevlisi ve ekonomist Dr. Orkun Saka: Türkiye’deki banka kredilerinin yaklaşık üçte biri devlet bankaları tarafından sağlanıyor ve bunun gelişmiş ülkelere göre halen yüksek bir oran.

Saka: ”Devlet bankalarının dağıttığı kredilerin yerel seçimler üzerindeki etkisini incelemeye neden karar verdik;
Devletin elindeki üç bankanın 2001 krizinden sonra özelleştirilmesi için planlar yapılmıştı, lakin yapısal hazırlıkların tamamlanmasına rağmen çeşitli bahaneler yüzünden bu pratiğe bir türlü dönüşmedi.
Türkiye’deki devlet bankalarının kredilerinin politik sebeplerle kullanılabileceğini düşündük ve bunu araştırmaya başladık.
Saka: ”Araştırmada genel seçimler yerine yerel seçimleri tercih ettik. Bunun sebebi, rekabetin daha iyi gözlemlenebilir olması. Diğer bir neden ise Yerel seçimlerin beş yıllık döngüler halinde düzenlenmesinin daha iyi bir gözlem olanağı sağlaması.”
“Türkiye’de partiler genel seçimlerde oy oranları üzerinden oransal bir temsil sağlarken, belediye seçimlerinde en çok oyu alan parti kazanıyor. Teorik olarak yerel seçimlerin bu özelliği iktidar partilerinin kritik (yani en yakın rakibiyle çok yakın oy oranlarına sahip olduğu) bölgelere daha çok odaklanmasına sebebiyet verebilir.”
Saka: “Oyların birbirine yakın olduğu şehirlerin, parti temsili dışında diğer ekonomik açılardan da birbirlerine benzeyebileceklerini düşündük. O yüzden buralarda seçim civarında yaşanan pozitif veya negatif yönlü devlet bankası kredi değişimlerinin, talep yönünden değil de daha çok arz yönünden geldiğini iddia edebiliriz.”