GENEL

Artık Bi Karar Verin!

Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, İçişleri Bakanı Efkan Ala ve de AKP Grup Başkanvekili Mahir Ünal biraraya gelip, “Türk Bayrağı’nın ve Atatürk’ün önünde” Dolmabahçe mutabakatını açıkladı.

AKP İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Nihat Zeybekçi:“HDP yasal bir siyasi partidir.”

Erdoğan: “HDP eşittir PKK, eşittir YPG/PYD” 

AKP İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Nihat Zeybekçi: “HDP yasal bir siyasi partidir. Ancak aynı parti terör eylemleri ile ilgili tek bir güçlü mesaj vermedi. Bir gün bile terörü lanetlemedi.” 

Erdoğan: “CHP, İYİ Parti ve Saadet Partisi HDP’yle işbirliği yapıyor. Millet İttifakı, Kandil ve Pensilvanya’nın talimatlarını yerine getiriyor.”

Velev ki, Erdoğan’ın ve AKP tayfasının dedikleri doğru! Tüm devlet imkan ve istihbaratları ellerinde olduğuna göre;

1- Acilen o terör merkezlerinden talimat aldığını bildiklerinin seçime girmesini engellemeleri gerekmez mi?  

2- Suçladıkları bu partilerin her biri muhalefette. Yani yaptıkları veya yapacaklarının devlet politikalarına herhangi bir etkisi olmayacak.

3- Seçilseler dahi, eçildikten sonra sözkonusu bağlantıları ortaya çıkanların yerine “Kayyum” atanacağı şimdiden söylenmiyor mu? 

4- Kandil ve Pensilvanya sorunumuz var. Var da, bunları ülkenin ve milletin başına bu denli bela edenleri unutalım mı?

Pensilvanya;

  • Devletin her hücresine hangi dönemde böylesine ciddi nüfuz ettiler?
  • Milletvekili kontenjanı istedikleri parti kim?
  • Hangi yasaları, kimlerin imzaları ve oylarıyla Meclis’ten çıkarttırdılar?
  • “Ne istedilerse” kim verdi?

Kandil ve HDP’ye gelince;

  • HDP eş başkanı Sezai Temelli: “Kürdistan’da biz kazanacağız. Batı’da AK Parti ve MHP’ye kaybettireceğiz.”

Erdoğan: “Ahlâksıza bak ya! Türkiye’de Kürdistan diye bir bölge ne zaman çıktı?” 

Müyesser Yıldız: ”Erdoğan’ın sorusu doğru da HDP bu ifadeyi ilk defa mı kullandı ve başka kimler söyledi?”  

  • 1993 / Erdoğan, Refah Partisi İl Başkanı: “Türkiye Cumhuriyeti’nde 27 etnik grup yaşıyor. Bu 27 etnik grubun da varlıklarının tanınması gerekiyor. Osmanlı eyaletler sistemi benzeri bir sistem öneriyorum.
  • Barzani: ”Türkiye “Kuzey Kürdistan” dır, diyor Barzani Televizyonlarında, Türkiye’nin birçok şehri “Kürdistan haritası” içinde gösteriliyor. Ankara, bunlara herhangi bir tepki gösterdi mi, gösteriyor mu?
  • 2013’te Erdoğan, Barzani’yi Diyarbakır’da ağırladı ve ilk kez burda, “Kuzey Irak Kürdistan bölgesi” ifadelerini kullandı.

Yancı MHP ve muhalefet partilerinin sert eleştiriler üzerine de Erdoğan şu açıklamaları yapdı.

ERDOĞAN: “MHP’nin yöneticileri Meclis Kütüphanesinde gitsinler, meclis zabıtlarını okusunlar. MHP ve CHP, Meclis zabıtlarında o karşı çıktıkları şeyleri görecekler.  Kürt, Gürcü, Arap, Laz kelimelerini Kürdistan kelimesini o Meclis zabıtlarında görecekler. Kendi tarihini bilmeyen, cehalet ve karanlıktan başka hiçbir şey söylemez.” 

ERDOĞAN: ”Osmanlıya gittikleri zaman Doğu’nun Kürdistan, Karadeniz’in Lazistan eyaleti olduğunu görecekler. Bunları görmezden gelemezsiniz.”

ERDOĞAN: ”Bize bölücü diyorlar. Peki Mustafa Kemal de mi bölücüydü? Bütün Meclis mebusları da mı bölücüydü? ‘Kürt damadımız’ var diyen Alparslan Türkeş de mi bölücüydü?”

ERDOĞAN: ”Korkuyla büyük devlet olunmaz. Kelimelerden korkanlar, kendi icat ettiği tabulardan korkanlar büyük devlet inşa edemezler.”

Barzani, Diyarbakır’a gelir. Dönemin Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, onu karşılar… Ve karşılıklı olarak birbirlerine aşağıda yazılan şekilde hitap etmediler mi?

Baydemir: “Değerli başkan, Kuzey Kürdistan’a hoşgeldiniz. Bugün Güney Kürdistan’ın başkanı, memleketi olan Amed’dedir.”

Barzani: “Amed’e gelişimiz kardeşlik ve barış mesajını taşıyor. Sayın Başbakan Erdoğan’ın başlatmış olduğu barış sürecini, keza sayın Öcalan’ın bu yaklaşımını takdirle karşılıyoruz. Kürdistan halkı sabırlı olsun, sabırlı davransın”

İmralı, 350’yi aşkın gazetecinin akreditasyon yaptırdığı, televizyonlardan naklen yayınlanan Diyarbakır’daki 2014 Nevruz’unda şimdinin HDP eş başkanı Pervin Buldan ile tutuklu olan Sırrı Süreyya Önder tarafından okunan mektubunda, “Barışımız hükümetler ya da devletler için değil, bu toprakların binlerce yıllık kadim değerlerini özümseyen, dünya kültürel mirasının eşsiz hazırlayıcısı olan Anadolu, Kürdistan ve Mezopotamya halkları içindir” demedi mi? 

Aynı toplantıda meydandakilere viedo mesajıyla seslenen Kandil’deki Cemil Bayık, “Batı Kürdistan, Kürdistan halkı” ifadelerini kullanmadı mı?

HDP’liler Meclisde her kürsüye çıkışlarında “Kürdistan”ı vurgulamadı mı?

2014’te 23 Nisan özel oturumunda dönemin HDP eş başkanı Ertuğrul Kürkçü: “Kürtçe ve Arapça konuşanların çoğunlukta oldukları iller ve yörelerde, Kürdistan’da ve Kürdistan’dan göç edenlerin yoğun olarak yaşadıkları diğer kentlerde… Kürdistan’da siyasal gerilimlerin ve şiddetin ortasında yaşayan çocuklar ve gençler…”

AKP Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal: “Bir video düştü televizyonlara. Şişli’de CHP’nin belediye başkan adayı ve HDP’nin Şişli ilçe başkanının, Türk Bayrağı’nın ve Atatürk’ün önünde Türkiye’nin bir bölgesini Kürdistan olarak nitelendirip, nasıl bir birliktelik oluşturduklarını anlatan bir video. Bugüne kadar milletimize gerçekleri söylemekten başka bir şey yapmadık. Siyaset iradeyle yapılır, irade yoksa vesayet var demektir.”

27-28 Şubat 2015 tarihlerinde neler oldu?

Müyesser Yıldız: ”27 Nisan’da HDP heyeti ve dönemin Kamu Güvenliği Müsteşarı İmralı’ya gitti. Görüşme konusu, teröristbaşının özellikle “Bir darbenin yıldönümüne denk gelmesi” açısından 28 Şubat’ta duyurulmasını istediği Dolmabahçe mutabakatıydı.”

Müyesser Yıldız: ”Teröristbaşının, ‘Siz bu ortak açıklamayı yarın hükümet yetkilileriyle birlikte yaparsınız. Onların da üç kişi olması lâzım. O konuda sanırım bir sorun yok’ şeklindeki sözleri üzerine Kamu Güvenliği Müsteşarı, İçişleri Bakanı ve Grup Başkanvekili’nin geleceğini belirtti.”

Müyesser Yıldız: ”Teröristbaşı da şunu söyledi: ‘Grup Başkanvekili Mahir Ünal’ın gelmesi önemlidir. Çünkü yasalar Meclis’te yapılacak. O da Meclis’teki grubun başındadır. Böylece kamuoyuna karşı bu yasaların yapılacağını taahhüt etmiş olacak.”’

Ertesi gün HDP’den Pervin Buldan, Sırrı Süreyya Önder, İdris Balüken ile dönemin Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, İçişleri Bakanı Efkan Ala ve de AKP Grup Başkanvekili Mahir Ünal biraraya gelip, “Türk Bayrağı’nın ve Atatürk’ün önünde” Dolmabahçe mutabakatını açıkladı.  

Ez cümle; Keşke HDP, PKK ve Pensilvanya’ya ilk taşı en günahsız olanlar atsa!..

Müyesser Yıldız

Odatv.com

Click to comment

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

To Top
%d blogcu bunu beğendi: