Suriyelilerle ilgili asayiş ve istismar haberleri yapılmayacak!

Estimated read time 4 min read

Share this content:

Sığınmacı sayısı 6 milyona dayandı!

Türkiye’de yaşayan sığınmacılar konusunda net rakamlar, veriler, analizler neden paylaşılamıyor?

Nedeni çok basit…
Bu süreci yönlendiren kurumsal bir bakış açısı yok çünkü!

-Göç sorunu nereye gider?
-Göç sorunun şu anki sosyolojik etkileri nedir?
-Göç sorunu geleceğimizde negibi tahribatlar yapacak?
-5 yıl sonra ne olacak, bundan sonra ne düşünülüyor?

Birçok şehirde yaşanan asayiş olayları, ajanslara verilen “Suriyelilerle ilgili asayiş ve istismar haberleri yapılmayacak” talimatıyla kamuoyundan gizleniyor.

”Sığınmacılar, bulundukları yerde istenmiyorlar. Bu istenmezlik yüzünden Suriyeliler daha sert bir şekilde kenetlenme ve savunma refleksi ortaya koyuyorlar.”

Para kazanmaya başladıkça birbirlerini daha çok destekliyorlar… Türklerden alışveriş yapmayıp kendi vatandaşlarını tercih ediyorlar.

”Sosyal medyada Türklere hakaret eden Suriyeli gençlerin sayısı her geçen gün artıyorken, Türkler için de bu durum aynı şekilde tepki alıyor.”

”İmkanları son derece kısıtlı olan sığınmacı kampları kapatılıyor. Suriyelilere en azından ev tutabilmeleri için yol ve para yardımı yapılıyor. Verilen tutarlar kişi başı 1.750 TL olarak belirlense de bölgesel farklılıklar var!”

Suriyelilerin istedikleri bölgeye gitmeleri serbest, genellikle de büyükşehirlerin arka mahallelerini yerleşim yeri olarak seçiyorlar. Seçtikleri mahallelerde oturan Türk vatandaşlarının çoğu yoksul kesim. Bu durum da yaşanan çatışmaları bir adım öteye taşıyor. Sonuçta; aniden gelişen linç ve saldırı psikolojisi Türkleri ve Suriyelileri iki ayrı kampa ayırabiliyor.”

Suriyeliler sokakta tek başına pek gezmez, gruplar halinde dolaşırlar. Bu özgüvensizlik ve güçlü olma arzusudur. Bunun anlamı “meydan okuma” ve “biz buradayız” mesajı verme…

Suriyeli sığınmacıların doğurganlık oranlarına ilişkin elimizde kesin ve net rakamlar yok. Ama sığınmacıların yanlarında genellikle 2-3 çocukları oluyor. Ve bu çocukların çok büyük bir bölümü Türkiye’de doğmuş.

Bu durum “bilinçsizlik ve eğitimsizlik” olarak görülmemeli. Endişeli kitleler. “Soyunu sürdürme” şeklinde basitçe tanımlanabilecek güdüsel bir davranışla çocuk sahibi oluyorlar.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu yaptığı son açıklamada önemli veriler paylaştı:

Türkiye’de Kasım 2018 itibarıyla 405 bin 521 Suriyeli çocuk doğdu. Bu çocuklar Türkiye’de doğmamış olsaydı, anne babalarına Türkiye’de geçici koruma statüsü verilmemiş olsaydı, Suriye’nin neresinde doğacaklardı? Bu çocukların yaşama şansları ne kadar olacaktı bunu bilemiyoruz. Muhtemelen onlarla da denizlerimizde bir botun içinde karşılaşacaktık veya onlar hiç o şansı bile elde edemeyeceklerdi.”

“Ülkemizde en son güncel verilerle geçici koruma statüsüyle 3 milyon 644 bin 342 Suriyeli bulunuyor. 2018’de yakalanan düzensiz göçmen sayısı 268 bin 3, 2019’un ilk 5 haftasında 16 bin 523 kişi.”

Soylu: “Biz olmasaydık bu çocukların yaşama şansı ne olurdu, botların içinde hayatlarını kaybedebilirlerdi”                                                (bu gerçek bir veriyi yansıtmıyor. Çünkü bu çocukların tamamı Türkiye’de doğdu.)

Şu anda 3.6 milyon resmi Suriyeli sığınmacı var. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay gayri resmi rakamlarla 4.7 milyon sığınmacı olduğunu belirtmişti.

Bir de yeni doğan çocukları (sadece Suriyeli 405 bin) eklediğimizde toplam sığınmacı sayısı 5.2 milyona ulaşıyor. Bu sayı izinsiz sınır geçişleri, doğum oranları ve yeni katılımlarla daha da artıyor.

Devletin açıklayamadığı toplam sığınmacı nüfusun kaba taslak hesapladığımızda 6 milyonu geçtiği bir ülkeden bahsediyoruz!

”Bu iş siyaset üzeri bir hâl almıştır. Türkiye’nin gelecek yıllarda karşılaşacağı en temel mesele de budur.”

Kaynak Yeniçağ: Sığınmacı sayısı 6 milyona dayandı! – Batuhan ÇOLAK

İLGİLİ YAZILAR

DAHA FAZLASI

+ There are no comments

Add yours

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.