Irak’tan Suriye’ye, Doğu Akdeniz’den Ege’ye yeni “kuşatmalar” yaşıyoruz. Biliyoruz, bunların yegâne sebebi “Büyük İsrail” projesidir.

(1 Kasım 2018) Erdoğan: ”ABD askerlerinin Menbiç’te teröristlerle “devriye” gezmesi konusunda; Bunların hepsini belgelerle, Paris’te ayrıca görüşeceğiz. Kabul edilebilir bir şey değil, bizim bunları kabul etmemiz mümkün olmayacağı gibi, böyle bir durum kesinlikle sınırda ciddi olumsuzluklara neden olur. Ben inanıyorum ki, Sayın Trump’la bunu konuştuğumuzda da herhalde bu konu ile ilgili süreci durduracaklardır diye düşünüyorum”
Ancak, Erdoğan – Trump arasında görüşme gerçekleşemedi!

Trump ile görüşememesi yetmemiş gibi ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey’nin “YPG’yi terör örgütü olarak tanımlamıyoruz!” diye ilan etmesi, Erdoğan için şok etkisi yarattımı bilemeyiz ama Jeffrey’nin açıklamalarında, PYD’ye dair malumu ilânın ötesinde hem tehdit, hem ABD’nin“yol haritası” vardı.
ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey’nin tehdidi şuydu; ”IŞİD’in İstanbul Havaalanı’na düzenlediği saldırıyı hatırlatıp, ‘Bunun tekrar tekrar olmasını istemiyoruz!’

James Jeffrey: ”ABD’nin ‘yol haritası’; Öncelik IŞİD’in varlığını sona erdirmek ve İran güçlerinin Suriye’ye terk etmesini sağlamak. ‘İsrail’in varoluşsal endişelerini anlıyoruz ve destekliyoruz.”’
Bizi Kandıracaklarını Sanıyorlar!
Erdoğan: “Görünürde Kandil’deki PKK’yı terör örgütü ilan edip, elebaşları için ödül koyanların, arka planda aynı teröristlerle nasıl iş tuttuklarını da çok iyi biliyoruz. Aynı örgütün Suriye’deki mensuplarıyla kolkola girip, Irak’taki elebaşlarını hedef gösterenler, bizi kandıracaklarını sanıyorlar. Biz onlara her fırsatta bu oyunun tutmayacağını, terör örgütleriyle yol yürüyenlerin akıbetlerinin hüsran olacağını hep söyledik.”
Görünürde ödül koyup, arka planda aynı teröristlerle iş tutan kimdi; Tabii ki, ABD ve başındaki Trump!..

Erdoğan Paris’teyken İktidar medyası: “Trump’a terör örgütleriyle devriyeyi soracak” başlıkları attı.
Sonuç; Erdoğan-Trump arasında ikili bir görüşme olmadı, sadece yemekte sohbet ettiler.
Ya, Trump’ın önüne konulacağı açıklanan PYD ile ilgili belgeler ne oldu?

Erdoğan, belge konusuna hiç girmeyip, Mahmur Kampı’nın kapatılmasından söz etti. Dahası 3 PKK’lı isme ödül konusunda iki gün önceki sözlerinin tersine, “Geç kalmış bir adımdır” dedi.
YPG/PKK ile işbirliği geçici…
Bu açıklamaların hemen sonrasında; ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Jeffrey bir kez daha PYD’yi terör örgütü saymadıklarını bildirdi. Dahası, Türkiye ile terör örgütü arasında “denge” kurup, ikisiyle birlikte nasıl “çalıştıklarını” anlatırken, “Türklere, YPG/PKK ile işbirliğinin geçici bir alışveriş olduğunu söyledik” dedi.
Bu şu anlama geliyor; “Büyük İsrail projesi” tamamlanana kadar sürecek “geçici bir alışveriş”!..

Tüm bunlardan sonra dün Erdoğan ve Trump arasında bir telefon görüşmesi daha oldu. Görüşmeye ilişkin Saray’dan yapılan açıklamada, şu ifadeler de yer aldı:“İki lider, Menbiç yol haritası çerçevesinde ortak devriye faaliyetlerinin başlamasından duydukları memnuniyeti ifade ederek sürecin bir an önce tamamlanması konusunu da görüşmüşlerdir. Sayın Cumhurbaşkanımız, ABD’nin PKK terör örgütünün Suriye koluna yardımlarının sona erdirilmesi hususundaki beklentilerini de dile getirmişlerdir.”
Ya Trump, “Terör örgütüne yardımları sona erdirin” talebimize ne dedi? Onu da bilmiyoruz…

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar: “Halkımızın gözündeki Amerika ve Amerikan Ordusu’nun imajına zarar verilmiştir. ABD’den söz verdiği gibi, terör örgütü YPG ile olan iş birliğini kesmesini bekliyoruz. DEAŞ terör örgütü de büyük oranda etkisiz hale getirilmesine rağmen ABD’nin terör örgütü YPG’ye kamyonlarla ve uçaklarla silah ve mühimmat vermesini kabul etmemiz mümkün değil. Güney sınırımızda bir terör koridoru oluşmasına hiçbir zaman müsaade etmeyeceğiz.”
Afedersiniz ama öncelikli derdimiz, “ABD ve ABD ordusunun imajı” mı, güvenliğimiz mi?
“DOSTUMUZ” KATAR DA “HAYDUT” OLDU
“Büyük İsrail” projesinin uç noktası olan Doğu Akdeniz ve Ege’de yine son 15 günde yaşananlara gelince;
(4 Kasım 2018) Erdoğan: “Türkiye’ye rağmen Doğu Akdeniz’de veya Ege’de adım atabileceklerini sananlar ne kadar büyük bir hata yaptıklarını anlamaya başladılar. Suriye’deki teröristlere nasıl günlerini gösterdiysek denizlerdeki haydutlara da meydanı bırakmayacağız.”
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar: “Muhataplarımızın, Mavi vatan denizlerimizde hukuki ve tarihi hak ve menfaatlerimizin ihlal edilmesine asla müsaade etmeyeceğimizi, Ege ve Akdeniz’de Türkiye ve KKTC’nin yer almadığı hiçbir projenin yaşama şansı olmadığını,bilmelerini isterim”
Erdoğan’ın “dostum” dediği Yunanistan Cumhurbaşkanı Pavlopulos: ”Ülkem gerekli gördüğü zaman ve gerekli bulduğu kurumsal yollarla karasularını genişletme hakkına sahip!”
Bu arada Yunanistan’ın Sakız Adası’na silah yığdığı ortaya çıktı…
(11 kasım 2018) Erdoğan: “Kıbrıs’ta barış gücü yıllar yılı var. Ne oldu? Neyi çözdü? Devamlı bir araya geliniyor. Görüşmeler esnasında biz yine Kıbrıs’ı görüştük. Hep aynı şey söyleniyor. Bunu aşmamız lazım. Artık İkinci Dünya Savaşı’nın şartlarında bir dünya yok. Bu halledildiği zaman ben inanamıyorum ki, dünyadaki bu sınır savaşlarından tutunuz, ülkelerin mağduriyetlerine varıncaya kadar bir çok konuda önemli adımlar atılabilir”
Erdoğan’ın Doğu Akdeniz’le ilgili şu sözleri önemli:
“Bu konu ile ilgili olarak çıkarlar çatışıyor muhakkak. ABD’lilerin Exxon Mobil ile Rumların müşterek bir çalışması var. ABD’liler de ‘Oraya siz girmeyin bunun dışında ne yapacaksınız yapın’ havasındalar… Biz dostlarımıza da gerekeni söylüyoruz, ‘Bizi dara, zora sokmayın’ diyoruz… Adil olması için, ihale süreci de dahil olmak üzere işin baştan itibaren birlikte ele alınması lazım. Karşılıklı güven ancak bu şekilde tesis edilebilir. Bizim anlayışımız budur.”
Ve ; Rum Yönetimi Enerji Bakanı Yorgos Lakkotripis, tek taraflı ilan ettikleri“Münhasır Ekonomik Bölge” içindeki 10’uncu parselde Amerikan Exxon Mobil ile Katar Petroleum’un sondaj çalışmasına başladığını açıkladı.
Erdoğan, bölgedeki tek “dostumuz” Katar’ın da Doğu Akdeniz’deki “haydutlar”arasına katılmış olmasına acaba ne der?
Demek ki, “Büyük İsrail” projesinde epeyce sona gelindi. Ya biz ne yapıyoruz? Sanki bu toprakları nutukla kazanmış gibi, maalesef hâlâ nutuk atıyoruz!..
odatv.com
Müyesser Yıldız
