‘Işığı gördük’…

Bülent Falakaoğlu: İşsizlik feci durumda! 2018’in son üç ayını kapsayan TÜİK Kasım ayı işgücü ve istihdam verileri; (Kasım 2017’ye oranla)
-İşsizlik oranı 2 puan artışla;İşsizlik oranı yüzde 12.3 oldu.
-İşsiz sayısı 706 bin kişi artışla; İşsiz sayısı 3 milyon 981 bin kişi oldu.

Falakaoğlu: ”Gerek işsiz sayısında gerekse işsizlik oranında yaşanan bu artışlar 2009 krizinden bu yana görülen en yüksek artışlar. Aralık ve içinde bulunduğumuz Ocak ayındaki durumu varın siz düşünün! ”
Bülent Falakaoğlu: Ayladır yandaşların şu sözleriyle oyalanıyoruz;
‘Işığı gördük’…
‘Güneşi gördük’…
‘En kötüsü geride kaldı’.
‘Ekonomi dengelendi’.

Falakaoğlu: ”Tarım dışı işsizlik oranı yüzde 14.3. Bu şu demektir, ‘kentler işsiz kaynıyor.’
Genç nüfusta (15-24 yaş arası) işsizlik oranı yüzde 23.6. Bu şu demektir, ‘her dört gençten biri işsiz.’
İşsiz sayılmayan fakat ne işte, ne eğitimde… Kayıp gençlik oranı yüzde 24.3.
İşsizleri ve kayıpları topladığınızda sonuç yüzde 48 ediyor. Bu şu demektir, ‘ülke gençliğinin yarısı heba olmuş.”’
Bülent Falakaoğlu: ”Genç nüfusla övünmek beyhude!
‘En az üç, ideali 5 çocuk’ demek bu ortamda acımasızca.”

Falakaoğlu: ”Genç kadınlarda durum çok daha vahim!
-Genç kadın işsizlik oranı yüzde 27.7.
-Kayıp genç kadın (ne işte, ne eğitimde) oranı yüzde 32.8. Bu şu demektir, ‘Genç kadınların yüzde 60’ı heba olmuş.”’
Bülent Falakaoğlu
”Üniversite mezunu işsiz sayısı 1 milyon 32 bin.”
Sormak lazım: Hükümetin genç işsizliği azalmak adına verdiği teşviklerin karşılığı nerede?
Bülent Falakaoğlu: ”Ücretini İŞKUR’un (İşsizlik Fonu’ndan) ödediği… Vergisini devletin karşıladığı… Stajyer, çırak adı altında istihdam edilen gençlere rağmen bu tablo ne?”
”İşsizlikle mücadele altında İşsizlik Fonu yağmalanıyor, hükümet işsizlikle mücadele ediyor görünüyor lakin çıkan sonuç, ülke gençliğinin heba olması oluyor.”
Kasım ayına kadar, işsizlik artsa da istihdam artıyordu. Örneğin 800 bin genç çalışabilir yaşa gelince… Bunların 600 binine iş verilirdi. İstihdam 600 bin artarken işsizlere 200 bin kişi katılırdı. Bu durum değişti.
”İstihdam edilenlerin sayısı, Kasım 2017’de 28 milyon 515 bin kişiyken… Kasım 2018’de 28 milyon 314 bin kişi oldu.”

Gerçek işsizlik çok daha fazla!
İş bulmaktan ümidini kestiği için işsiz sayılmayanlar var…
Çeşitli sebeplerle iş gücüne dahil olmadığı için işsiz sayılmayan ama ‘iş bulsam çalışırım’ diyenler var…
Bu sayılmayanlar da hesaba katıldığında işsiz sayısı 6 milyon 115 bin kişiye çıkıyor.
Hükümetin seçimler öncesi kıvranması boşuna değil.
Sürekli teşvikleri artırması…
Borçların ödenmesi yerine yapılandırmasını dayatması…
Yardımları artırması…
Elektrik ve doğalgazda indirime gitmesi…
Hepsi Seçime kadar sorunu çözmek yerine idare etme taktiğiyle ilgili.

İçinde bulunduğumuz aylarda durumun çok daha ağır olduğunu biliyoruz.
İmalat Sanayi üretimi kasımda yüzde 7.2 daralırken, Aralık ayında tam yüzde 10.8 oranında daraldı. Bu şu demek, ‘sanayide işler kötüye gidiyor, işsizlik artacak.
İŞKUR’a kayıtlı işsiz sayısı geçen yılın ocak ayına göre yüzde 54 artarak 3.7 milyon kişiye ulaştı. (iş-kur kayıtlar işsizlerin sadece kayıtlı kısmı.)
Aralık 2018 perakende satışları da açıklandı. Görünen o ki: önceki aylarda, gıda ve sağlık hariç her alanda tüketimi kısan vatandaşlar artık gıda ve sağlık gibi zaruri alanlarda da kısacak noktaya gelmiş.

Aralıkta perakende satış hacmi yüzde 9.2 azaldı.
Gıda, içecek satışlarında yüzde 2.7.
Gıda dışı satışlar da yüzde 12.6.
Elektrikli eşya ve mobilyada yüzde 19.
Otomotiv yakıtı satışlarında yüzde 9.5.

‘Dolar düştü, faiz indi ekonomi toparlandı’ söylemi karşılıksız.Vatandaş tüketemiyor yine enflasyon yüksek, hayat çok pahalı. İşsizlik çığ gibi büyüyor. Sanayinin çarkları her geçen gün yavaşlıyor.
Hükümetin destek ve teşviklere rağmen, beyaz eşyadan otomotive, konut sektöründen mobilyaya kadar tüm sektörlerde üretim ve satışları düşüyor.
‘Her şey düzeliyor’ havasına rağmen hiçbir şeyin düzelmiyor. Hükümetin gördüğü ışık vatandaşı kör ediyor.
Kaynak Bülent Falakaoğlu
www.evrensel.net
