♦ Ergenlik psikolojisi ve öfke kontrolü: Ergenler anneleri konuşurken neden dinlemez?

“Bir genç olarak bunu yaptığınızı bilemezsiniz..!”

Bilim insanları araştırmanın otizm gibi bozukluklara sahip kişilerin beyninde neler olduğunu incelemeye yarayacağını söyledi..

Bilim insanları, ergenlerin anneleri konuşurken neden dinlemediğini buldu..

  -Ergenlik çağındaki gençlerin beyinleri üzerinde yapılan araştırma, belirli seslere verilen tepkinin zamanla doğal olarak değiştiğini ve anne sesini daha az değerli görüldüğünü gösterdi..

2016’da yayımlanan bir çalışma, anne sesi duyan 12 yaş ve altı çocukların beyinlerinde benzersiz tepkiler görüldüğünü göstermişti.. Bulgular, çocukların annelerinin seslerini tanıyabildiğini ortaya koymuştu..

Ayrıca anne sesinin çocukların beynin sadece işitsel alanlarını değil, tanıdık olmayan seslerle tetiklenmeyen birçok alanını da harekete geçirdiği tespit edilmişti..

Bu alanlar arasında ödül merkezleri, duygu işleme bölgeleri ve görsel işleme merkezleri gibi yerler var..

Stanford Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden araştırmacılar, 2016’daki çalışmanın verilerine 13 ila 16,5 yaş arası gençleri de dahil etti..

Gençlerin anneleri, bir saniyeden kısa süren üç anlamsız kelimeyi seslendirirken kaydedildi. Böylece katılımcıların kelimelerin anlamına veya duygusal içeriğine yanıt vermemesini sağlandı.. Katılımcıların tanımadığı iki kadın daha aynı kelimeleri söylerken kayıt altına alındı..

Gençler, kendi annelerinin ve tanımadıkları kişilerin kayıtlarını rastgele dinledi. Ergenler de küçük çocuklar gibi annelerinin seslerini tanıdı..

Bunun ardından Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRI) makinesine konulan katılımcılara kayıtları tekrar dinletildi..

Ayrıca beynin diğer seslere karşı nasıl tepki verdiğini görmek için bulaşık makinesi gibi bir evde olabilecek gürültülerin kısa kayıtları da dinletildi..

28 Nisan’da Journal of Neuroscience adlı hakemli bilimsel dergide yayımlanan bulgular, daha küçük çocuklara kıyasla gençlerin birkaç beyin bölgesinde daha fazla aktivite olduğunu gösterdi..

Beyinde seslere verilen tepki gençlerin yaşıyla birlikte arttı. Bu durum o kadar güçlüydü ki bilim insanları beynin bir sese verdiği tepkiye bakarak gençlerin yaşını doğru tahmin edebildi..

Öte yandan 13 yaş ve üzeri çocukların beyninde, daha küçüklerin aksine anne sesine ödül merkezleri, duygu işleme bölgeleri ve görsel işleme merkezleri gibi alanlarda reaksiyon oluşmadı. Gençlerin beyni bütün seslere daha duyarlı görüldü..

–   Araştırma ekibinden psikiyatrist Daniel Abrams:

“Bir genç olarak bunu yaptığınızı bilemezsiniz. Siz sadece kendiniz olursunuz: Arkadaşlarınız ve yeni tanıdıklarınız oluyor ve onlarla vakit geçirmek istiyorsunuz.. Zihniniz bu tanıdık olmayan seslere karşı giderek daha hassas bir hale geliyor ve onlara çekiliyor..”

–   Araştırmada imzası olan isimlerden sinirbilimci Vinod Menon:

“Gençler ebeveynlerini dinlemeyerek isyan ediyor gibi görünse de bunun nedeni evlerinin dışındaki seslere daha fazla dikkat etmeleri gerektiği..”

Independent Türkçe, Stanford Üniversitesi, Science Alert//Derleyen: Uğurcan Yıldız

ÇOCUK VE ERGENLERDE ANTİDEPRESAN TEDAVİSİ …

♦ Gidin başımdan yalnız kalmak istiyorum..!

‘’Okula gitmek istemiyorum ve sizden nefret ediyorum ‘’ 

‘’ Siz beni hiç anlamıyorsunuz ‘’ …

Son zamanlarda bu ifadeleri sıklıkla duymaya mı başladınız? Aslında bu cümleleri belki de çocuğunuzdan daha öncede duyuyordunuz ancak onun yaşı ilerledikçe bu ifadeler sizi rahatsız etmeye başladı.

İçinizden geçen çığlığı da duyar gibiyim; ‘Aslında biz böyle bir çocuk yetiştirmedik …’

Çocuğunuz artık zamanının çoğunda sinirli ve daha saldırgan. Ergenlik dönemi çocukluk ile yetişkinlik dönemi arasında geçen oldukça çetrefilli, stres ve fırtınalar dönemidir. Bu dönemdeki genç bir taraftan daha basit, daha temel içgüdüler tarafından bir yöne çekilmekte, diğer taraftan ise hayatında ilk kez toplumun diğer önemli kurumlarının farkına varmaktadır.

Hormonal değişimler bir yana aile içi problemler, dâhil olmaya çalıştığı arkadaş çevresi, okul ve sınav kaygısı gibi birçok konuyla baş etmeleri gerekmektedir.

Ergen kişi bu alanlarda meydana gelebilecek sorunlarla karşılaştığında ise öfkeli tutumlar sergileyebilir.

Öfke olumsuz bir duygu olarak kabul edilse de kişiyi zor, tehlikeli durumlara hazırlayıcı ve koruyucu özelliktedir.

Ancak öfkenin şiddeti, kontrolü ve ifade ediliş biçimi kişinin toplumsal uyumunu belirleyici olmaktadır. Bu dönemdeki bazı ergenler öfke kontrolünde daha sakin ve çözüm odaklı davranabilirken bazı ergenler ise öfkesini saldırganlıkla dışa vurabilirler.

Tam da burada dikkat edilmesi gereken nokta şu; öfke normal bir duygu iken saldırganlık öfkenin yapıcı olamayan şekilde dışa vurumudur.

♦ O halde ergenler öfkelerini nasıl dışa vururlar..?

“Öfkeli ergenleri 2 gruba ayırmak mümkün!”

Saldırgan Ergenler:

Agresif ve kavgacı bir tutumları varken; aile bireylerine karşı çıkma, küfür etme, tehdit cümlelerini sıklıkla kullanma, kavga etme ve kontrolsüz davranma gibi tutumlar sergilerler.

İçine Kapanık Ergenler:

Aşırı sessiz, inatçı ve depresif davranırken; zamanın çoğunu yalnız geçirme, içine kapanıklık, sürekli kendini suçlama, sık sık fizyolojik problemlerinden ( baş ağrısı, karın ağrısı) şikâyet etme şeklinde öfkelerini duşa vururlar.

Çocuğunuz ergenlik döneminde yaşadığı bu öfke kontrol problemiyle başa çıkma yeteneğine sahip değilse bu çok farklı problemlere ve devamındaki kişilik gelişimine etki edecektir.

Bu süreçte siz anne ve babalara düşen en önemli görev ise problem baş edilemez hale gelmeden,  çocuğunuzla aranızdaki ilişkiyi zedelemeden bir uzmandan destek almak, sağlıklı bir birey olma yolunda ona destek olmaktır.

YURT Gazetesi – Derya Şenel Demir

Please follow and like us: